TURÇEP’in bileşenlerine yönelik bilgilendirme ve istişare toplantıları sürüyor. Önceki toplantısını İnşaat Mühendisleri ile Makine Mühendisleri temsilcilerinin de hazır bulunduğu ortamda Mimarlar Odası’nda gerçekleştiren TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu), bu kez de Turgutlu Ülkücü İşçiler Derneği’nin konuğu oldu. Yoğun ilgi gören ve 40’a yakın kişinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Türk Eğitim-Sen’den temsilcilerin de yer aldığı gözlenirken, gündem yineÇaldağı’nda uygulanmak istenen madencilik projesi ve yaratacağı tehditlere ilişkin değerlendirmeler oldu.

Ham nikel tozlarının kanser yapıcı etkisi
Toplantıda, Turgutlu’da uygulanmak istenen madencilik projesinin yaratacağı öngörülen çevresel tehditler bilimsel verilerde ve geniş çerçevede ele alındı. Bu çerçevede sorulan sorulara verilen cevaplardan biri de, kullanılacak olan 18 milyon ton sülfürik asitin öldürücü etkileri yanı sıra ham nikel tozlarının kanser yapıcı etkisi de oldu. TURÇEP tarafından yapılan açıklamada; Amerika İnsan Sağlığı ve Hizmetleri Dairesi Halk Sağlığı Servisi’nce hazırlanan raporda, nikel tozlarına maruz kalmış insanlar ve laboratuar hayvanları üzerinde yapılan incelemeler sonucu ham nikel tozlarının kanser yapıcı etkileri olduğunun kesin olarak saptandığı, bu nedenle Turgutlu’da uygulanmak istenen bu tip madenciliğe başka yerlerde izin verilmediği kaydedildi. Amerika Çevre Koruma Dairesi’nin talebiyle hazırlanan ve nikele maruz kalmanın kanser riski taşıdığı vurgulanan bu raporu istenildiği taktirde İngilizce orijinal metniyle birlikte dileyen herkesle paylaşabileceklerini belirten TURÇEP yönetimi, bu raporu ayrıca ileride halka da dağıtmayı planladıklarını açıkladı.

Turgutlu, Soma olmayacak
Turgutlu’da uygulanmak istenen madencilik projesine bilim dünyasının kesinlikle karşı olduğu, bu tip bir uygulamaya “madencilik” bile denilemediği konusuna vurgu yapılırken, değerlendirmede “Eğer madencilik kelimesi geçirmek gerekirse, bilim dünyası buna ancak “vahşi madencilik” tanımlamasını yakıştırabiliyor” ifadesine yer verildi. Soma’daki maden faciasının ardında da bu anlayışın yattığı kaydedilen toplantıda, Soma’daki madenciliğin de vahşi madencilik örneği  içinde değerlendirebileceği belirtildi. Soma faciası da ele alınırken, günümüzde işçi kesimine bakış da eleştiri konusu yapıldı ve Soma madenindeki işçilere köle gözüyle bakıldığına vurgu yapıldı.

Turgutlu Ülkücü İşçiler Derneği adına açıklama yapan dernek başkanı Mehmet Dönmez de konuşmasında, Turgutlu’da uygulanmak istenen madencilik faaliyetine karşı verilen çevre mücadelesine başından beri verdikleri katkılardan söz ederken, geçen yaz döneminde TURÇEP tarafından kurulan Çaldağı direniş çadırının da kendileri tarafından temin edildiğini hatırlattı. Dönmez, konuşmasında “Yöremizde toprağın üstü altından daha kıymetli. Böyle bereketli topraklarda vahşi madencilik uygulamasına göz yummak olamaz. Bu madene karşıyız, karşısında durmaya devam edeceğiz. Manisa ovası çöl olmayacak, Turgutlu Soma olmayacak”